top of page

Caner Eler çok meraklı bir çocuk olduğu için, ansiklopedileri ezberlemek onun en büyük hobisiydi. Daha sonra merakın yerini spor aldı. İTÜ'de başarılı bir basketbolcuyken bacağına saplanan ağrı ile kemik kanseri olduğunu öğrendi. Hasta yatağında Lance Armstrong'un kanserle savaş kitabını okumaya başladı. Sonraki yıllar bacağından sekiz ameliyat geçirdi. 20 yaşında koltuk değnekleri ile yürümek zorunda kaldı.  Bacağının bir bölümüne protez takıldı, kemoterapiler, radyoterapiler, büyük ağrılar derken sekiz yıl geçti. Kemoterapi seanslarının bitimine doğru Eurosport’a başvurdu. CV'si nedeniyle çağrıldığında koltuk değnekleriyle onu karşılarında görünce şaşırdılar. Kadroda yer olmamasına rağmen, sporun her dalına meraklı olduğu için işe girdi. Atletizm, bisiklet, yüzme, çim hokeyi, tenis gibi pek çok spor dalı ilgi alanıydı.

Ayaklı spor ansiklopedisi

 

Gandhi’nin dediği gibi: ‘Yarın ölecekmiş gibi yaşayın, sonsuza kadar yaşayacakmış gibi öğrenin’ mottosu hayatında geçerli.

      Eler, babasını 5 yaşında kaybetti. Babasının yokluğunu ve yaşadığı travmayı merak duygusuyla yenmeye çalıştı. Çocukluğunda ansiklopedileri ezberlerdi. Daha sonra spora merak sardı, ağabeyi sayesinde. Bütün spor karşılaşmalarını izlerdi, takip ederdi ve arşivlerdi her şeyi. Kasetlere, videolara çekti sporla ilgili bütün karşılaşmaları. Fark etti ki hayatta en keyif aldığı şey spor üzerine bir şeyler konuşmaktı. Belli bir zamandan sonra konuşmak, sohbet etmek yetmedi ve yazmaya başladı. Hatta ileriye taşıdı yazma sevgisini, o dönemde yazarlıkla uğraşmaya başladı. Ardından sporla ilgili her şeyi ezberlemeyi başladı. Basketbola ayrı bir merak duymaya başladı ve İTÜ’de basketbol oymaya başladı. Ailesinde herkes makine mühendisi olduğu için bu geleneği sürdürüp makine mühendisliğini kazandı. Eğitimi sırasında kemik kanserine yakalandı.

 

 

 

''Kanser, bana hayatta plan yapılmamasını  öğretti''

 

 

 

 

      Ciddi ve tehlikeli bir hastalıkla mücadele etmesi, hayatı daha az ciddiye almasına neden oldu. Hastalıktan önce, her şeyi kendine dert eden bir karaktere sahipti. Ama hastalığından sonra, herhangi bir şeyi dert etse de, beş dakika sonra bu derdini unutmaya başladı. Daha sağlıklı, daha az stresli yaşamaya çalıştı hayatı. ‘’Ne kadar plan yaparsanız yapın; koşulların ve durumların, sizi bambaşka bir yere taşıyabileceğini öğrendim. Mesela benim içimde, her zaman spora yakın bir yaşantı sürdürmek vardı; hatta bu yüzden, basketbolcu olmak istiyordum. Ancak bir de baktım ki, spor spikeri oluyorum’’. Ne yaşarsanız yaşayın; ailenizin, daima yanınızda olacağını bu hastalık sayesinde öğrendi. Hastalık sürecinden sonra, ağabeyleriyle, baba-oğul ilişkisine benzer bir ilişki kurmaya başladığını fark etti. Babasını küçük yaşlarda kaybettiği için, bu ilişki kendisine çok iyi geldi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

      Eurospor'da spikerliğe başlama süreci ise çok büyük rastlantı. Eurosport'u çok sık takip ederdi. Arkadaşları da başvuru yapmasını hep istedi ve destekledi.  Bir gün gazetede Eurosport'un ilanına denk gelince, başvurmaya niyetlendi. Ama ilanda ne telefon numarası ne de adres vardı. Bu yüzden başvuramadı. Bir hafta sonra ameliyata girdi çıktı, tekrar araştırmaya başladı ve bu sefer Bağış Erten'in mail adresini buldu ve mail attı. O da "Kadromuz doldu ancak gel yine de bir çayımızı iç, konuğumuz ol" dedi. Tabii bunu nazikçe geri göndermek için yaptı. Görüşmeye gittiğinde; Erten işe almamak için hep zor sorular sordu. Lakros, Çim Hokeyi gibi sporlardan soru sormasına rağmen, Eler sorduğu bütün soruları bilince "Hadi bir yayına çık" dedi, iki gün sonra sabahın körüne bir çim hokeyi maçı verdi, o yayını yaptı ondan sonra da işe girdi.

 

 

      İnsanın, çevresinde ilham alacağı birilerinin olmasının çok önemlidir. Kenan Onuk, Tanıl Bora, Yiğiter Uluğ, Kaan Kural, Bağış Erten, Banu Yelkovan, Uğur Vardan, Mehmet Demirkol gibi isimler ilham aldığı kişiler. Hepsinden çok şey öğrendi ve öğrenmeye devam ediyor. 

© 2023 by Sarah Lane. Proudly created with Wix.com

  • Facebook Basic Black
  • Twitter Basic Black
  • Instagram Basic Black
bottom of page